gör
Isparta
Prof. Dr. Turan Yazgan Etnografya Müzesi
Gökçay Mesireliği’nin girişinde bulunan müze, Türkiye’ nin en büyük, hem yatay hem de dikey sergileme salonu olan tek etnografya halı ve kilim müzesidir. 3000’in üzerinde geleneksel halı ve kilimin sergilendiği müzede şehrin folklorik özelliklerini yansıtan, Türk dünyasında kullanılmış geleneksel kıyafetler, eski ev aletleri, eski tarımsal aletler, Yörük çadırı, sedirlikler, eski ateşli silahlar, dokuma tezgâhları, gül yağı imalatında kullanılan imbikler, toprak küpler gibi malzemeler de sergilenmektedir. 10 kattan oluşan müzeyi gezdikten sonra Seyir Kulesinde Isparta manzarasının keyfini sürebilirsiniz.
Sakin Şehir (Cittaslow Towns)
Türkiye’de 18 tane olan ve “cittaslow” ünvanı alan sakin şehirlerden ikisi Isparta’da yer alıyor: Yalvaç ve Eğirdir.
Eğirdir, her mevsim ve günün her saatinde renk değiştiren Eğirdir Gölü, tapusu Eğirdir halkı tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e verilen Can Adası, dünyada eşine az rastlanan Kasnak Meşesi ve Sığla Ormanları, elması ve sadece Eğridir’de görülen Apollon Kelebeği ile tarih ve doğa zengini bir ilçe.
Yalvaç, tarih öncesi çağlardan bu yana binbir çeşit medeniyete ev sahipliği yapmış, ziyaretçilerine bir günde adeta 5000 yılı birden yaşatan bir kültür noktası. Anadolu’nun bir zamanlar belki de en işlek coğrafyasına, tüm yolların, yolcuların buluştuğu bir konuma sahip Yalvaç’ı gezmekle, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yaşamlardan kıymetli el işçiliklerine, tarihi kalıntılardan bu kalıntıların günümüze uzanan kültürel etkileşimlerine zengin ve keyifli bir yolculuğa çıkmış olacaksınız.
Eğirdir Gölü’ndeki Adalar: Yeşil Ada ve Can Ada
Yeşil Ada, Eğirdir şehir merkezine 1,5 km uzaklıkta, dokuz hektar alan üzerinde taş temelli ahşap evleri, dar sokakları ve küçük balıkçı barınağı ile otantik özelliğini koruyor. Eskiden halk arasında NİS olarak bilinen Yeşil Ada, ev pansiyonculuğunun yaygınlığı ve balık lokantaları ile dikkat çeker. Adada ayrıca Hristiyanlarca kutsal sayılan Aya Stefanos Kilisesi yer alır.
Can Ada, Eğirdir ile Yeşil Ada arasında yer alan 7000 m2 büyüklüğünde, rengarenk bir adacık. Adada herhangi bir yapılaşma yok. Ada, Atatürk'ün Eğirdir'i ziyareti sırasında kendisine hediye edilmiş.
Eğirdir Kalesi
İç ve dış kaleden oluşan Eğirdir Kalesi’nin inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, bugünkü kalıntıların Bizans döneminden kaldığı biliniyor. Çeşitli zamanlarda onarılan kale surları, bir sıra tuğla ve taş olarak inşa edilmiş. Eğirdir Gölü’ne uzanan yarımada üzerinde bulunan kalenin, sur duvarları üzerinde konutlar var.
Adada Antik Kenti
Isparta’ya 89 km uzaklıkta, Sütçüler ilçesinde bulunan Adada Antik Kentinin ismi ilk olarak Termessos kenti ile yapılmış olan ve MÖ 2. yüzyıla tarihlendirilen bir antlaşma yazıtında geçer. Adadalı paralı askerlerin Hellenistik kralların ordularında hizmet vermiş oldukları bilinmektedir. Kent en parlak zamanlarını Roma İmparatorluk Dönemi’nde yaşar. Şehirde tapınaklar, tiyatro, resmi bina, kilise ve diğer yapı kalıntıları varlığını hâlâ sürdürüyor. Traianus Tapınağı Pisidia Bölgesi’ndeki diğer tapınak örnekleri içerisinde en iyi tanınmış olanları arasındadır. Kentte Zeus Megistos ve Serapis kültlerinin varlığına işaret eden “İmparatorlar ve Zeus Megistos-Serapis” tapınağı da vardır. Yapı MS 2. yüzyılın sonu, 3. yüzyılın başına tarihlenmektedir. Kentin önemli yapılarından bir diğeri 20 oturma basamağına sahip açık hava toplantı yeridir.
Apollonia Antik Kenti
Frig Dönemi’nden Bizans Dönemi sonuna değin Apollonia adıyla anılan Uluborlu’da, ilçe merkezinde bulunan antik kent, 1. Seleukos tarafından kurulmuş. Antik kent içinde, 1869-1872 yıllarında Kapı Dağı’ndan kale içine Kavil Pınarı’nın suyunu getirmek için yaptırılan Cirimbolu Su Kemerleri ve Uluborlu Kalesi kalıntıları görülmeye değer.
Pisidia Antiokheia Antik Kenti
Yalvaç İlçesi’nin bir km kuzeyinde bulunan ve Helenistik Dönemde kurulan antik kentte, Roma ve Bizans medeniyetlerine ait kalıntılar bulunuyor. Hristiyanlığın yayılmasında önemli bir rolü olan Aziz Paul’un kayıtlara geçen ilk vaazını verdiği Antiokheia Antik Kenti’nde, Aziz Paul’a adanmış bir kilise yer alıyor. Kilisede özel izinle ayinler yapılabiliyor.
Her yıl çok sayıda Hristiyan turist, buraya hacı olmak için gelir. Bu nedenle antik kent ve içindeki Aziz Paul Kilisesi, ülkemizdeki inanç turizm merkezleri arasında önemli bir yere sahip.
Antik kentte bulunan Augustus Tapınağı, kiliseler, tiyatro, Roma Hamamı, Tiberius Meydanı, Propylon, Anıtsal Çeşme, Sütunlu Cadde ve su kemerleri; günümüze kadar kısmen korunarak gelen yapılar arasında.
Men Kutsal Alanı
Antiokheia’nın beş km güneydoğusunda, İlk Çağ’ın erken dönemlerinden başlayarak Phrygia ve Pisidia yörelerinin en saygın tanrılarından biri olan Men’in önemli bir kutsal alanı yer alıyor. Etrafı ay kabartmalı ve yazıtlı bir Temenos duvarı ile çevrili alanın ortasında, Ay’ın gizemli gücüyle insanlara iyilik ve şifa dağıtan kökleri, MÖ 4.000’e uzanan, Mezopotamya kökenli Tanrı Men’in tapınağı konumlanıyor.
Yalvaç Müzesi
Yaklaşık 150 yıl boyunca arkeolojik araştırmaların ilgi odağı haline gelen Pisidia Antiokheia Antik Kenti'nde süren araştırmalar, daha 1900’lü yıllarda Yalvaç’ta bir müze kurulması gerekliliğini yaratır. Amerikalıların sürdürdüğü kazılar sırasında ortaya çıkan eserler, kazı sezonu bitiminde Yalvaç’taki lise binasına taşınır, daha sonra 1947 yılında kazılar bitmiş olmasına rağmen Yalvaç ve civar köylerden gelmeye devam eden eserler için bir depo yapılır. Bir süre Yalvaç Kütüphanesi’nde sergilenen eserlerin ortaya çıkardığı müze ihtiyacı Yalvaç’ta teşhire uygun bir bina yapılmasıyla sonuçlanır ve 1963 yılında inşasına başlanan bina, 1966 yılında Yalvaç Müzesi olarak ziyarete açılır.
Eğirdir Hızırbey Cami
Halk arasında Ulu Cami olarak da bilinen Hızır Bey Camisi'nin yapılış tarihi bilinmiyor. Bununla birlikte Hızırbey tarafından duvarlar kâgir ve üstü toprak damlı olarak yaptırıldığı düşünülüyor. 3000 kişinin aynı anda ibadet edebildiği caminin damında kışın biriken karları atmak için damın bir bölümü açık bırakılmış ve caminin içinde bir kar kuyusu yapılmış. Cami, 1814 Eğirdir de çıkan yangında yanmış, Eğirdir mütesellüm ve muhafızı Yılanlıoğlu Şen Ali Ağa tarafından halktan toplanan yardımlarla eski tarzına uygun bir şekilde yeniden inşa edilmiş.
Dündarbey Medresesi
Dündarbey Medresesi, 1237 yılında Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında han olarak yapılmış, 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından medrese haline getirilmiş. Medrese iki katlı, ortada avlu yer alıyor ve bu avlunun 30 hücresi var. Medresenin girişinde büyük bir taş kapı mevcut. Kapının etrafı Selçuklu karakteristiğinde, geometrik şekillerde süslenmiş.
Aya Stefanos (Yeşil Ada) Kilisesi
Eğirdir ilçesindeki Yeşil Ada üzerinde bulunan kilise, doğu batı yönünde uzanır ve dikdörtgen planlıdır. Üç nefli ve apsisli bu kilise, 19. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiş. Yan duvarlar moloz taş ile örülü. Yapının doğu duvarında dışa çıkık yarım yuvarlak apsis bulunuyor. Pencere kenarları beyaz mermer bloklarla çevrelenmiş. İçte alçı süslemeler var. Kilise, Göller Bölgesi Araştırma Projesi dahilinde restorasyon kapsamına alınmış, daha sonra çatı kaplaması yenilenerek, dış duvarları yapılmış, iç ahşap kısımlar ise yenilenmiş.
Gelendost Ertokuş Hanı
Gelendost ilçesindeki Ertokuş Hanı, namıdiğer Gelendost Hanı, Eğirdir Gölü’nün doğu yakasında ve Eğirdir’i Konya’ya bağlayan tarihî kervan güzergâhının üzerinde konumlanıyor.
Kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen planlı bir oturum alanı üzerine inşa edilen han, avlu ve kapalı barınak bölümlerinden oluşur. Güney cephesinin ortasında ve sivri kemerli derin bir niş halinde tasarlandığı anlaşılan taç kapısındaki basık kemerli bir kapı açıklığıyla dahil olunan avlu, doğu ve batı kenarları boyunca karşılıklı olarak sıralanan sivri beşik tonoz örtülü yarı açık mekânlarla çevrili durumda.
Kapalı/barınak bölümünün taçkapısındaki sülüs hatla yazılmış mermerden dört satırlık kitâbesine göre, han, Mübârizeddîn Ertokuş tarafından 1203-04 yılında yaptırılmış.
Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi
Müze, Isparta şehir merkezine 24 km uzaklıkta, İslamköy’de yer alıyor. Külliye şeklinde yapılan ve müzenin de yer aldığı yapılar, 16.000 m2 alana kurulu. Külliye; cami, ana müze binası, kütüphane binası, lojman ve depo binalarından oluşuyor. Türkiye’ye uzun yıllar başbakan ve cumhurbaşkanı olarak hizmet eden Süleyman Demirel’in yaşamından ve deneyimlerinden örnekler, yurt içi ve yurt dışı gezilerinde kendisine verilmiş olan hediyeler, anı ve şükran plaketleri ve fotoğrafları, yurt içi mizah yazarları tarafından değişik dönemlere ait karikatürler, Türkiye’nin kalkınmasında çok büyük önemi olan projelerin temel atma ve açılışlarına ait fotoğraflar çeşitli salonlarda sergileniyor. Müzenin kütüphane ve arşiv bölümlerinde yer alan binlerce eser de araştırmacılara sunuluyor.